top of page

Uyku Sorunları - I

  • Yazarın fotoğrafı: Zeliha SUBASI
    Zeliha SUBASI
  • 2 Eyl 2022
  • 3 dakikada okunur

İyi bir uyku, güne güzel başlamanın ve iyi bir ruh sağlığının önemli bir parçasıdır. Uykusuzluk ya da kötü uyku ise başta hafıza olmak üzere pek çok açıdan bizi olumsuz etkiler.


Uyku hem beden hem de ruh sağlığı için insan yaşamının vazgeçilmezlerinden biridir. İnsanların günlük yaşamlarında en çok zaman ayırdıkları faaliyet olması uykunun önemi konusunu da beraberinde getirir. Psikoloji bilimi açısından uyku bilincin farklı bir hali olarak tanımlanabilir. Uyku birçok yönden insan sağlığı açısından faydalıdır. Özellikle karanlıkta ve sağlıklı bir uykudayken salgılanan melatonin hormonu vücudun biyolojik ritmini düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve yaşlanmayı geciktirici etki yapar. Işığa karşı duyarlı olan bu hormonun salgılanması için uyurken karanlık bir ortamın tercih edilmesi gerekir.


Uyku oldukça hassastır...


Uyku mekanizması oldukça hassastır; gündelik olaylardan, ruh halimizden, beslenmemizden, uyuduğumuz ortamın şartlarından, tıbbi rahatsızlıklardan, ilaç kullanımından, kısaca her türlü faaliyetten etkilenir.

Hayatımızda önemli bir yeri olan ve günümüzün yaklaşık 1/3’ünü kapsayan uykunun kalitesi kişinin fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlığını etkiler. Bu nedenle uykuyla ilgili sorunlar tüm bu boyutlarda birtakım bozulmalara, aksaklıklara sebep olabilir.


Uyku süresi cinsiyetlere göre farklılık gösterir.


TÜİK’in ilk kez 2006 yılında yaptığı Zaman Kullanımı Araştırması (ZKA) 2014-2015 yıllarında da tekrarlandığında ortaya uyku ile ilgili ilginç sonuçların çıktığı görülür. Araştırmaya göre insanlar gün içerisinde en fazla zamanı uykuya ayırmaktadır. Söz konusu yıllarda 10 yaş ve üzerindeki bireylerin günlük ortalama uyku süresi 8 saat 48 dakika olarak belirlenmiştir. Araştırmaya göre kadınlar erkeklerden, az bir farkla da olsa, daha fazla uyumaktadırlar. Kadınlar günde 8 saat 52 dakika uyurken erkekler 8 saat 44 dakika uyumaktadır. Bu süreler hafta içi-hafta sonu farklılık göstermiştir. Hafta sonu uyku süresi uzamaktadır. Uykudan sonra günlük hayatta en fazla yer zaman alan faaliyet sırasıyla 2 saat 45 dakika ile yeme, diğer kişisel bakım faaliyetleri, aile ile geçirilen zaman ve diğer uğraşlar izlemiştir.[1]

[1] TÜİK, Zaman Kullanım Araştırması, 2014-2015, erişim: file:///C:/Users/Zeliha/Downloads/Zaman_Kullanım_Araştırması_04.12.2015.pdf


"Mutluluk, yeterince uyumaktan ibarettir, başka bir şey değil." – Robert. A. Heinlein

İnsomnia: Uykusuzluk hastalığı.


Ülkemizde uyku sorunları ile ilgili yapılmış her yaş, eğitim, ekonomik vb seviyeden kişileri kapsayan bir istatistiki çalışmaya rastlamamakla birlikte, bireysel araştırma sonuçları birtakım verileri görmemizi sağlar. Örneğin yaş ortalamaları 21 olan üniversite öğrencisi gençlerle yapılan bir çalışmada katılımcıların %38’inin insomniaya (İstenilenden önce uyanma, uykuya dalmada ya da uykuyu devam ettirmede zorlanma ile karakterize bir uyku bozukluğu.) yatkın olduğu tespit edilmiştir.[1] Üniversite öğrencileriyle yapılan bir başka çalışmada öğrencilerin %46’sının uyku kalitesinin kötü olduğu tespit edilmiştir.[2] Depresyonu olmayan üniversite öğrencilerinin uyku kalitelerinin kötü olduğu yine başka bir araştırmada raporlanmıştır.[3]

[1] Adile Tümer, Baran İlhan, Asiye Kartal, Gençlerde İnsomni Görülme Sıklığı, Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 7:13, 2017. [2] Atilla Senih Mayda ve diğ., 4-5-6. Sınıf Tıp Fakültesi Öğrencilerinde Uyku Bozukluğu Sıklığı, Düzce Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2:2, 2012. [3] Özkan Işık, Ayşe Özarslan, Funda Bekler, Üniversite Öğrencilerinde Fiziksel Aktivite Uyku Kalitesi ve Depresyon İlişkisi, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 9, 2015.


Uykusuzluk, kanser hastalarında ölüm riskini arttırıyor.


0-17 yaş aralığındaki çocuklarla yapılan bir çalışmada genel uyku bozukluklarının sıklığı %29 olarak tespit edilmiştir. Bu yaş aralığında en sık görülen uyku bozukluğu çeşitleri ise araştırmacı tarafından %8.4 uykuda konuşma, %7.7 kabus görme, %5.8 uykusuzluk, alt ıslatma %5, karabasan ve horlama %4[1] olarak belirtilmiştir.

14-17 yaşlarındaki ergenlerle yapılan bir çalışmada her 20 gençten birinin horlama sorunu için risk oluşturduğu ortaya koyulmuştur.[2]

Uykunun beden sağlığı için faydalı olduğu kanser hastalarıyla yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Uykusuzluğun vücuttaki pek çok sistemi olumsuz etkileyerek kanser hastalarındaki ölüm oranlarını arttırdığı tespit edilmiştir. Kanser hastalarında, özellikle hastalığın ilerlediği dönemlerde, uyku sorunlarının görülme sıklığının %30-50 arasında olduğu araştırmacılar tarafından belirtilmiştir.[3]

[1] Şerife Karaçal, Konya İlinde Yaşayan 0-17 Yaş Grubu Çocuklarda Uyku Bozukluklarının Sıklığı, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, Konya, 2010. [2] Murat Şahin, 14-17 Yaş Arası Lise Öğrencilerinde Uyku Bozukluğu ve Risk Faktörlerinin Sıklığının Belirlenmesi, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Uzmanlık Tezi, İstanbul, 2006. [3] Tuğba Yavuzşen ve diğ., Kanser ve Uyku Bozuklukları, Türk Onkoloji Dergisi, 29:3, 2014.


Devamı...


Uyku ile ilgili yazının devamı için bkz. Uyku Sorunları - II



 
 
 

Comments


bottom of page